Bilmemek Ayıp mı?
Serkan Bilmiyorum...bilemedim...bilme...
Hemen hergün o kadar çok konu karşımıza çıkıyor ki, bilmediğimiz konuya bile bilmiyorum diyemiyoruz. Peki neden?
Şöyle durup insanların kafasına baktığınızda yürüyen bir sürü kütüphane görürsünüz. Bu kişileri durdurup birşeyler sorsanız emin olun, ucundan kıyısından köşesinden birşeyler ile yanıtlamaya çalışır. Peki bu yaptığımız doğru mu? Elimizin altındaki imkanları hangi ölçüde ne kadar kullanabiliyoruz?
Belki de çok az...
Cenabı Allah (cc) bizleri yaratırken, bizlerin ürettiği teknolojik aletler gibi belleğimize sınır koymamış. Kopma noktasını yaşadığımız nokta, hayata dair birileri bilgi birikimi ile bazı aktarımlar yaparlar, eğitirler, öğretirler; ama biz almak istediğimiz cümleden kesit alırız ve belleğe yerleştiririz. Bizim için yeterli deriz ve o kesitle bir ömür geçirmeyi vaat ederiz :)
Öğrenme alışkanlıklarımız çok çeşitlidir; ancak Cenabı Allah (cc) ın bize ilk emrettiği şekilde "OKU" görevimizi ne kadar yerine getirebiliyoruz? Belki de çok az. Enteresan bir donanıma sahibiz, hem görsel hafızamız var, hem düşünsel hafızamız var, hem konuşma hafızamız var, hem de duygu ve düşüncelerimizi harmanlayan hafızamız var.
Önümüze gelen her konuda bilgi sahibi olmaya çalışmak bizi zeki insan yapmaz, aksine içi boş kütüphaneye çevirir. Yapmamız gereken basit, kullanacağımız konuların araştırmasını yapıp özetini hafızamıza yerleştirmek ve sonrasında bu konuda ehil olmuş biri yada birilerinden yorum almak ve değerlendirmek.
Zamanla sorgulama kabiliyetimiz artacağı gibi, faydasız bir çok bilgiden de kurtulduğumuzu görürüz.
Konu hakkında bilgimiz yoksa da bilmiyorum demek en güzel şeydir.
Genel itibari ile birçok araştırmada zeki insanlar herşeyi bilmenin imkansız olduğunun farkında olmalarıdır. Akıllı insan kimseyle yarışmaz, bu konuda söylenecek çok şey vardır.
En önemlisi de Peygamber Efendimiz (sav) akıl konusundaki hadislerine bakmakta çok fayda var.
Aklı, yaradılış gayesine uygun nispette kullandığımız zaman, bilmekteki cehalet unsuru ile aradaki farkı muhakkak görmüş oluruz. Şöyle duymuştum, böyle duymuştum yerine, aklında yoğurduklarınla net ifade ile konuşmakta her zaman fayda var.
Faydasız ilimle zihni doldurmaktansa, ilminle, bilginle, duruşunla, konuşmanla fayda sağlamak her zaman daha iyidir.
Saygı ve sevgilerimle
Yorumlar (0)