Farkında Olmadığımız Pişmanlıklarımız....

Farkında Olmadığımız Pişmanlıklarımız....

Serkan 20-12-2016, 15:22 1 2 363 kez görüntülendi

Saniyeler, dakikalar, saatler, günler, haftalar ayları, aylar yılları eksiltti, eksiltmeye devam ediyor. Bazen zamanın neresindeyim şaşırıyorum. Yaş ilerledikçe zaman hızla akıp gidiyor yada değerlendirmelerim azaldı.
Hayatın evreleri öyle garip ki, bazen bir hakim gibi karar vermek uzun zamanı gerektirir, bazen de bir hakem gibi anlık karar vermek gerekiyor. Bazen hatalı, bazen doğru kararlar, bazen pişmanlık, bazen değil. Her ikisinde de yapamadığımız tek şey, giden zamanı geri getirmek...


Yaşadıklarımız yaşayamadıklarımız, yapmak istediklerimiz...Cesaret, hırs, dürüstlük, değerlerim ve sonuca giden son mutluluk yada hüzün...Her hüzün bir son gibi gözükse de, değildir aslında. Her yeni başlangıcın temelidir. Saplanıp kalmamak gerekir. Ah şurada cesaretim olsa idi, ah şurada biraz daha hırs gösterse idim, ah şurada dürüst olsa idim, keşke biraz daha değer verse idim yada değerli olduğunu hissettirse idim, ahlar, vahlar, keşkeler bir dize halinde geldiği gibi devam edecek ve gidecek...Bronnie Ware "Ölmeden önce pişman olduğumuz 5 şey" isimli kitabında pişmanlıkları sıralamış, "Cesur Olun, Hırsınıza Yenilmeyin, Dürüst Olun, Kendinize ve Çevrenize Değer Verin, Mutluluğu Kovalayın".

Cesur olmak; doğru olacak düşünceyi harekete geçirebiliyor isek, cesaretin adımlarını atıyoruz demektir.

Söylesem mi? söylemesem mi? iç dünyamızda bu seslendirmeleri yapmaktansa, düşüncelerimizi içimize hapsetmek yerine, yerinde uygun bir şekilde serbest bırakabiliriz. Cesaret saldırganlık değil, kendimizi savunabilmektir.

Hırsınıza yenilmeyin; hayatımızın akışında aklımızdaki hedeflere ulaşmak için birçok kez hırs yaptığımız zamanlar olmuştur, oluyordur. Bu hırs işimize yarayacak bir son mu getiriyor? yoksa hırsımız öfkeye karışarak olumsuz sonuçlar mı çıkarıyor? Kelime anlamı ile "bir şeye olan aşırı, sonu gelmez istek, tutku durumunu almış istek" duygular, düşünceler birbirine karışmış ise, kontrol çıkmış bir düşüncemiz oluşmuş demektir.

Dürüst olun; bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye veya göstermeye çalışmamak gerekir. Hayatımızın akışının en zor aşaması bu olsa gerek. Çoğumuzun ödün verdiği bir noktadır dürüstlük. Aksi durumda görünmeye yada göstermeye çalıştığınız durumlara inanmaya başlar ve o doğrultuda çizginiz olur. Anlık durumları, duyguları, düşünceleri geçici bir süre kurtarmak yerine, daha ileriye bakarak duygu, düşünce, hal ve hareketlerimizi dürüstlük çerçevesinde yapabiliriz.

Kendinize ve çevrenize değer verin; zaman çok hızlı ilerliyor geri getiremiyorum. Ev, iş, sosyal hayat, çevrem, ziyaret vs...mi? derken kime nasıl değer vermeliyiz unutup gidiyoruz. Değer vermiyor gibi gözükse de, aslında öyle değil, gönlümüzde gizli bölmede saklıdır değerlerimiz. Kendime bile değer veremiyorum ki, karşımdakine değer vereyim. Zihnimize yerleşmiş bir atasözü gibi. Bu cümle hayata dair herşeyden pes ettiğimizin göstergesidir. Kişilik bakidir, diğer şeyler teferruattır. Herşeyde ölçü, kendi değerimizi anladığımız gibi, çevremize de değer verdiğimizi gösterecektir. Değer veriyormuş gibi gösterme, değerli olduğunu hissettir. İnsanlığın iftihar tablosu Efendimiz (sav) buyuruyor "Sizden biriniz kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olamaz" denemeye başlayın isterseniz. Kısa sürede olgularını görmeye başlayacaksınız.

Mutluluğu kovalayın, yakalaması bazen zor olsa da, peşini bırakmayın. Mutlu olalım, damarlarımızdaki kan akışları bile değişsin. Elde etmek zor değil, bazen kolay da olmayacak. Küçük bir tebessümle başlayıp yine aynı şekilde devam edebiliriz. Mutlu olursan herkes mutlu olur. Mutsuz olursan, herkes mutsuz olur.

Tüm bunlar, ölmeden önce yaşayabileceğimiz pişmanlıklar olarak özetle sıralanmış. Üstad Necip Fazıl "sonunda eyvah diyeceğin şeylere, başında eyvallah deme, pişman ol; fakat pişman ölme" ne güzel ifade etmiş. Hayatın tüm akışı bu cümlede özetlenmiş. Uzaklarda aramaya gerek yok, kalbin tasdik etmediğini dil ikrar etmesin. Hayatın akışı böyle demek yerine, akıştaki yerini kollamak senin elinde ve dilinde.


Saygı ve sevgilerimle
serkan.incesu@gmail.com



Yorumlar (1)
  • suzan öztürk 22 Aralık 2016 18:43

    bakış açısı kazandırıcı, pozitif düşünmeyi sağlayan bir yazı olmuş, düşüncelerine sağlık ...Teşekkürler bu güzel paylaşımlara...

Yorum Ekle
  • Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız