Sevinci, acıyı, hayatı, bilgiyi, düşünceyi... paylaşmak, hayatına dair herşeyi paylaşmak...
Belki ilk cümlede nasıl yani? soruları aklımıza gelmiştir. İnsan yaradılış gereği üstün donanıma sahiptir. Sahip olduğumuz akıl doğumdan ölüme kadar görsel, sözel, üretken kayıt gerçekleştirir. Bazı yayın organlarında insan beyninin 200 terabyte (200.000 gigabyte) olduğu söylenmektedir. Dünyada yaşayan insanları düşünürsek, aklımızın alamayacağı bir depolama ve donanım ortaya çıkıyor.
Üzüntüyü yaşadığımız gibi, sevinci de aynı anda yaşayabiliyoruz. Sorunla karşılaştığımız gibi, sorunu aynı anda çözebiliyoruz. Bir yazı okuduğumuzda, ilave notlar ekleyebiliyoruz.
Kullandığımız bilgisayarlarda gereksiz dosyaları silip çöp kutusuna atabiliyoruz. İstiyoruz ki, sadece işimize yarar dosyalar kalsın. Beynimizde bunu ne kadar yapabiliyoruz? Ya da karşımızdaki kişinin hafızasında yer edinecek ne kadar güzellikler paylaşabiliyoruz. Onun işine yarayacak, belleğinde yer edinecek, görsel yada sözel güzellikler paylaşabiliyor muyuz? İşine yarayacak bir bilgiyi nasıl paylaşıyoruz?
Sevincine destek olacak görseller katabiliyor muyuz? Üzüntüsünü giderecek farklı cümleler sarfediyor muyuz? Problemine, çeşitli yöntemler uyguluyor muyuz?
En önemlisi herşeyde BEN demeden karşımızdakinin penceresinden bakabiliyor muyuz? Önce onun gibi düşünüp sonra düşüncesini yönlendirebiliyor muyuz? Tüm bunları yapacak donanıma her zaman sahip olduğumuzu unutmayalım, unutturmayalım.
Unutmayalım ki, hayatımıza değer katacak bilgiyi alıp saklayabiliriz, değer katmayacak gereksiz konuları bilgileri de belleğimizden silip atmak yine bizim elimizde. Hayat paylaşınca güzel unutmayalım.
Hayata dair güzelliklerin sizinle olması dileği ile...
Sağlıcakla kalın...
Yorumlar (0)