Hayatımızın vazgeçilmezi

Hayatımızın vazgeçilmezi "Trafik Çilesi"

Serkan 22-05-2017, 12:07 1 1 570 kez görüntülendi

Hayatımızın enlerinden olan vazgeçilmezimiz araç trafiği...

Hergün yüzlerce kaza, gördüklerimiz, görmediklerimiz, duyduklarımız ve duymadıklarımız. Yaşam alanlarını bile araçlarımızla doldurmaya başladık. Hayatımızın olmazsa olmazı güzel araçlarımız, herşeyin önünde gelmeye başladı. Kullandığınız araç ne kadar çok donanıma sahip olursa olsun, kendimizi kontrol edemedikten sonra çok da ehemmiyeti kalmıyor. Çoğu kez sonu hüsranla bitecek eserlere imza atabiliyoruz.

Gitmek istediğimiz yere bir an önce varmak istiyoruz. Belki içinde bulunduğumuz bu sorunu ışınlanma çözebilir sadece. Bu durum da, şu an mümkün olmadığına göre, kullandığımız araç kanatlanıp uçmadığına göre, bir yerden bir yere ulaşmak, varmak yine biz araç sürücülerine kalıyor.

Her alanda eğitim alıyoruz, bilinçlenmeye çalışıyor çabalıyoruz; ancak hızla yaşam alanımıza giren, vazgeçilmezimiz olan araçlar ve kullanımı için eğitimi maalesef yeteri kadar alamıyoruz.

"Ama ben tez canlıyım, bana birşey olmaz, arabam süper donanımlı, güvenlik üst seviyede vs...." cümleler tamamen kendimizi avutmaktan başka birşey değil kesinlikle.

Hız limitleri; yolun durumuna ve direksiyon hakimiyeti kaybetme olasılığı göz önüne alınarak tespit edilmiştir.

Bazen, an itibari ile araç durma noktasına gelir. Bir anda sinirlerimiz devreye girer, "ne oldu şimdi" diye hayıflanmaya başlarız. Biraz ileride trafik akmaya başlamaya başlar. Bir bakarız ki, yol kenarına bir araç uyarı lambalarını yakmış, aracı ile uğraşıyor. Trafiğin oluşmasının en önemli sebebi ise vazgeçemediğimiz merakımız olmuş. Hep öyle değil midir?

Her şeridin kendine göre kuralı vardır. Kurallara aykırı olan sadece merakımızdır. Yardımcı olabileceğimiz bir konu olacaksa, arıza yapmış aracın önüne yada arkasına yanaşır park eder sonra yardımına gideriz. "ne olmuş acaba" larla uzaktan bakarak merak giderecek isek, bu sadece akmakta olan trafiği yoğunlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.

Bu basit ama trafik yoğunluğuna sebep olan bir durum. Başka bir durum daha var. Yolda seyir halinde iken, bir anda trafik durma noktasına geldi. Trafik göstergesine bakıyorum, az ileride yoğunluk bitiyor. Çok geçmeden kendini akıllı zanneden bazı mahluklar! emniyet şeridini doldurdu. Yine çok geçmeden ambulans, itfaiye aracı art arda gitmeye çalışıyordu, çalışıyordu diyorum çünkü akıllı zanneden mahlukların kapattığı emniyet şeride de onların yüzünden kapanmıştı. Yarım saatlik bir aranın ardından körüklü boş bir otobüsün bariyerlere çarparak kaza yaptığını görmüş olduk. Otobüsün işgal ettiği alan bir şerit, trafiğin oluştuğu alan dört şerit. Gelin bu işin içinden çıkın bakalım. Sekiz bilinmeyenli denklemi aratmıyoruz.

Bazen, sarı uyarı ışığını görür görmez yavaşlamak yada hazırlanmak yerine sanki ışınlanma hissi ağır basar ve gaz pedalına var gücümüzle yükleniriz. Yada aracın sağını, solunu, arkasını kontrol için var olan aynaları değişik amaçlar için kullanırız. Bazen de bir alışveriş için mağazanın giriş kapısına kadar yanaşır, araçtan iner inmez mağaza kapısından girmek isteriz. İşte tüm bunlar gelişirken beraberinde trafik sorunlarını da getiriyor. Yanlış yapılan park, gereksiz tartışmalar, yanlış hamleler trafiğin oluşmasının başlıca nedenlerinden biridir. Tüm bunlara yaşadığımız şehir hayatında şahit olmuşuzdur. Neredeyse yürümeyi unutur hale geldik. Tüm bunlar zincirleme şekilde trafiği tetikleyen unsurlar.

Sen haklısın, ben haklıyım, öncelik benim, öncelik senin vs...uzun uzadıya sayılabilecek birçok nedendir bizi değiştiren. Araba, bir araçtır. Bir yerden bir yere intikal ve ihtiyaç için kullanılır, başkalarının, kendimizin hayatını alt üst etmek için değil.

Radarı görünce aniden yavaşlayıp, sonrasında var gücü ile hıza yüklenen olmayalım. Trafik kuralları haricinde, vicdani kurallarımızda ön planda olmalı. Yaşayan nüfus kadar, araç nüfusunu da unutmamak gerekir. Gereksiz sollamadan, sollama ihlalinden, vb... durumlardan insanları bezdirmek yerine kurallar dahilinde, araç kullanımını, araç kullanım kültürünü, trafik kültürünü, anlayış kültürünü kendimize enjekte edelim. Edelim ki, hayatı yaşanmaz hale getirmek yerine, keyif alan toplum haline gelelim.

Güzel ve keyifli sürüşler bizlerle olsun. Yaşamayı haklı olmaya her zaman tercih edelim.

Yüzünüzden tebessüm eksik olmasın.

Saygı ve sevgilerimle...



Yorumlar (1)
  • Ömer SARI 29 Mayıs 2017 16:33

    Kalemine sağlık üstadım.

Yorum Ekle
  • Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız