Yeni Hayata Başlarken
Serkan
Düşünüyorum ve yaşayan / aramızdan ayrılan milyarlarca insanoğlu ve diğer canlı türleri. Ufkum kainata uzanıyor, galaksileri geçiyorum dur durak bilmeden (işte hayal sisteminin sınırı yok). Bir sürü gezegenler, göktaşları, yıldızlar vb.... çıt yok. Herşey Yaratıcının vermiş olduğu nizamla uzay dediğimiz boşlukta yerlerini almışlar. Müthiş bir simetri ve dizilim. Harika fotoğraflar çekiyor gözlerim.
Tekrar dünyamıza geri dönüyorum ve belli bir seviyeden seyre başlıyorum. Sınırlı sayıdaki yaşam için verilen amansızca savaşı seyrediyorum. İnanılmaz!
Aşklar, sevinçler, üzüntüler, ekmek mücadelesi, geçim derdi, dur durak bilmeyen arabalar, kavgalar, gürültüler, cinayetler, hırsızlıklar, çeşitli hastalıklar, kırbaç, kamçı vb....sayın sayabildiğiniz kadar. Öhü öhü bu nedir böyle derken, fabrikalardan çıkan dumanlar, arabaların egzost dumanları, parfüm kokuları atmosfere varmadan tabaka oluşturmuş oksijen seviyesi neredeyse yok.
Kaldığımız yerden devam mı? (Maalesef devam)
"Kaderin üzerinde kader mi yazılmaya çalışılıyor?" diye soruyorum kendime. Belki de diyorum. Hayallere dalıyorum, sonu gelmeyen ama insanoğlunu besleyen hayallere. Neden kader normal yaşanmaz ki yada yaşanmak istenmez?
Değişik bir denge kurulmuş yeryüzünde, birileri ismine para adını verdikleri kağıt parçasını kazandıkça kazanmış, kazandıkça kazanmış doyumu olmayan bir şehvetle, ihtirasla...ama ne tatlıdır kim bilir? Bunlara bağlı olarak, adına dengeler dedikleri sistem otomatik olarak ortaya çıkmış.
Yapılan araştırmalar, tüm canlıların en çok sevdiği şeyin (caveba çok şaşıracaksınız) toprak olduğunu ortaya koymuş; fakat gel gör ki toprak=yeryüzünde yaşanan herşey. Bu kadar basit işte.
Evet sürekli yenilenmeye çalışan dünyada farklı kaderler oluşturulmaya çalışması da, bunların eseri. Farkında mısınız? yaşam döngüsü değişmeye başladı. Paylaşmanın artması beklenilen dünyamızda bireyselcilik ön plana bir anda çıkıverdi. Düşünsenize öyle bir zaman dilimi ki, arkadaşınızla dahi öpüşemiyorsunuz! öpüştürülmüyorsunuz! sarılmak yada sarılamamak bu size bağlı değil...hayalleriniz ve düşünceleriniz bir anda bu yöne doğru kaydı gibi.
Son yaşama tarihi belli olan biz canlılar aslında kolay olanları zorlaştırıp hep bu yönde arayışlar içine itilmişiz, zorlanmışız ve bunun adına kader demişiz. Bizlerin oluşturduğu kader ilahi kader değil.
Öğren-öğret, yaşa-yaşat kuralını çiğneyip yutmuş öğren-saklı kalsın, yaşamak için öldür kuralını beynimize kazımışız. Yaşamak için öldürmeye değil, yaşatmaya ihtiyacımız olduğunu asla unutmayalım.
Şimdi hayatımızda yeni dönem başladı. Yeni hayatımızın nasıl olacağı, nasıl şekilleneceği, nasıl davranacağımızı zamanla hep birlikte görüp uygulayacağız. Birçoğunu yapmaya başladık zaten.
Herkesin kendinden emin olduğu; ama karşısındakinin potansiyel düşman olarak gördüğü zamanı yaşıyoruz ve fazlası ile yaşamaya devam edeceğiz.
Unutmayalım ki, bedenimiz ve zihnimizdeki değerleri korumak bizim elimizde.
Siz siz olun değerlerinizden ve merhametinizden asla ödün vermeyin.
Sevgi ve saygılarımla
Yorumlar (0)