"İNSAN" & "HUMAN" & "ADEM"

Serkan 24-07-2020, 20:04 0 741 kez görüntülendi

ve "İNSAN",

Sadece bir emir ile yaratılmıştı.

Hâlâ sırrı çözülemeyen insan... Irklara ayrılan, kabilelere ayrılan, hakkında milyonlarca kitap yazılan... Kendine sınırlar çizen; ancak sınırlarını aşamayan insan.

Sadece bir emir ile yaratılmıştı, uğruna yaratılan dünyasına sığmayan insan...

Kendi kendini yok eden tek canlı türü olan; aklını, yerinde ve zamanında kullanamayan insan.

Fıtratını zamanla değiştirmeye başlamış ve bunu başarmış. Kendini dört duvar arasına mahkum eden tek canlı türü insan.

Hep koşuşturma, dünyanın yaratılmasından bu yana bitmeyen koşuşturma (koşuşturma ismini de kendi oluşturan insan). Kendine verilen sınırlı hayatında, aklını sınırında kullanmayan yok edici güç haline gelmiş insan. Gözyaşları ile, kahkahalarla hayatını sürdüren; ancak asla aklını rölantiye almayan insan.

Bir kitaptı aslını anlatan, milyonlara bölündü ama yine bir kitapla aslına döndü.

Bir hırs girer insana, yaşama hırsı değildir bu. Yaşamak için yok etmek hırsı. Buna inanmış, uygulamaya almış ve bunu başarmış.

Peki ne için?

Elbette yaşamak için değil, yaşadığını zannetmek için. Tuhaf bir cümle oldu değil mi? zannetmek, öyle değil miyiz? Geri dönmek için dizayn edilmişiz ancak, geri dönülmeyecek yolları arıyoruz. Boş bir bellek ve sebepsiz gülüşlerle hayata merhaba diyerek gözlerimizi açarız. Dilimiz hareketlenmeye, bellek kayıt işlemlerine, duyma hareketliliğimiz artmaya başladığında dünya ile tanışmaya başlamışızdır. Beden büyümeye başlar. Büyüdükçe de çevresel etkiler çeşitliliği içerisinde konuşulanları ve yapabileceklerimizi hayal etmeye başlarız. Sınırı olmayan hayaller ve yapılacaklar listesi asla son bulmaz. Kıyamete kadar da bulmayacak gibi. Yaratılışın gayesinden uzak bir yaşam tarzına doğru hızla gitmecelerin başladığı yaşama tarzı. Her yüzyıl incelendiğinde farklılaştırılan yaşam alanları ile yaşama tarzı.

İstenilen aklının kullanılması idi, yok etmek için değildi, var etmek içindi...Bir belgeselin çekimi on seneleri alıyor belki, gördüklerimiz ise kuvvetli olanların aç karınları doyurmak için güçsüz ve alımlı olanları yok etmek. İnsanı mahlukattan ayıran insan olmasıdır, farklılığı başka yollarda aramak gerekmez. Yaşadığımız dünya yer alan bütün canlılara yeter de artar bile. Yaşamsal döngüyü Yaratcının hükmüne bırakmak gerek. O' nun kaderinin üstüne kader yazılmaya başlandığında dengeler şaşmaya/şaşırmaya başlıyor. Jim Carrey' in "Aman Tanrım" filmini izlediğimde çok saçma gelmişti; ancak şimdi anlıyorum ki, kendini tanrı gibi gören milyonlarca insan var ve var olmaya devam edecek. Hayatımızın akışı buna göre dizayn ediliyor.

Şimdi yine yeniden dizayn etme çabaları, dijital dünyanın dijital insanlığına doğru adım adım ilerleme çabalarının sonuçlarını izlemek zorunda kalıp, sonuçlarını hep beraber tadacağız.

Unutmayın, yok etmek hayvanlara mahsustur, insanlara değil...Yok etmek için değil, yaşatmak için yaşayalım...

Dijital kopyalanan düşüncelerle değil, aklımızın ürettiği cümlelerle yaşamak dileğiyle...

Ve yine bir emirle aslına dönmüştü....

Sevgi ile kalın.....



Yorumlar (0)
Yorum Ekle
  • Okunamayan kodu yenilemek için resmin üstüne tıklayınız