Çalışanların haklarını ve çıkarlarını korumak için aynı amaca yönelik çalışan iki farklı kurumdur. İnsan kaynakları, çalışanların işveren ile işverenin çalışanlar ile olan ilişkilerini ve hem çalışan hem işverenin resmi kurumlarla, sivil toplum kuruluşları ile olan ilişkilerini yöneten bir bölümdür. Sendikalar ise çalışanların ortak çıkarlarını korumak için çalışan gönüllü(!) örgütlerdir.
Sendikalar ilk olarak 1800 lü yıllarda sanayi döneminin ilk ve ağır dönemlerinde kurulmuştur. Bu dönemlerde çalışanlar haklarını savunabilmek için gönüllülük esası baz alınmış ve etkin olan çalışanlar bu örgütleri yönetmeye başlamıştır. Tamamen çalışanların çıkarları doğrultusunda hedefleri olan bu örgütlerin günümüzde çokça her alanda pasif kaldığını görebiliyoruz.
İnsan Kaynakları ise 1900 lü yıllara yakın zamanda ilk olarak karşımıza çıksa da 1960 lı yıllarda aktif olarak uygulamaları başladığını görebiliriz.
İnsan kaynakları ve sendikalar arasındaki temel fark, insan kaynaklarının işverene bağlı bir birim, sendikaların ise çalışanların kendileri tarafından yönetilen bağımsız örgütler iken günümüzde artık öyle değil. Her iki örgüt te, işveren çatısı altında toplanıp nihai kararları öyle almaktalar. Her iki örgütünde resmi kurumlara karşı sorumlulukları ve bağlılıkları oldukça fazla. Resmi kurumlar olmadan örgütler, örgütler olmadan resmi kurumlar asla olamaz.
İnsan kaynakları ve sendikalar arasında bazı benzerlikler de vardır. Her iki kurum da çalışanların haklarını ve çıkarlarını korumak için çalışır. Ayrıca, her iki kurum da çalışanların işyerinde daha iyi koşullarda çalışmasını sağlamaya çalışır. Son dönemlerde hakların savunulması konusunda küçük ve orta ölçekli şirketlerde her iki örgüt te işveren yanlısı olarak baskın olsa da, kanunlar kapsamında çıkarları korumak adına adımları her zaman attıklarını görürüz.
İnsan kaynakları ve sendikalar arasında işbirliği yaparak, çalışanların haklarını ve çıkarlarını daha etkin bir şekilde koruyabilirler. Örneğin, insan kaynakları sendikalarla birlikte toplu iş sözleşmesi müzakerelerine katılsa da tam olarak aktif rolü üstlenmekten çekinmemektedir. Bu sayede, çalışanların daha iyi ücretler, çalışma koşulları ve sosyal haklar elde etmesine yardımcı olabilirler.
İnsan kaynakları ve sendikalar arasındaki işbirliğinin bazı faydaları şunlardır:
Çalışanların haklarının ve çıkarlarının daha etkin bir şekilde korunması
İşyerinde daha iyi bir iş ortamının oluşturulması
İşveren ve çalışanların arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi
İnsan kaynakları ve sendikalar arasında işbirliğinin önünde bazı engeller de vardır.
Bu engeller şunlardır:
İşveren ve çalışanların farklı çıkarları
Sendikaların işverenler tarafından baskı altına alınması
Sendikaların üyelerinin katılımının azalması
Bu engelleri aşmak için, işverenler ve sendikalar arasında güven ve iş birliğine dayalı bir ilişki kurulmalıdır. Ayrıca, sendikaların üyelerinin katılımının artırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
Sonuç olarak, günümüzde insan kaynakları sendikaların yerini çok rahat alabilir ve rolleri tamamen uygulayabilir. Çünkü, sendikalar kuruluş amacından, işleyiş uygulamalarından tamamen uzaklaşmış kağıt üzerinde işlemler yapmakta. Oysa İnsan Kaynakları işletme veya kuruluş içerisindeki çalışanların ve işverenlerin resmi / gayri resmi kurumlara karşı sorumluluklarını yerine getirmekle kalmıyor günümüz şartlarına elverişli hakları da ön plana çıkarıyor.
Yorumlar (0)